heap ne demek?
- Yığın, küme, öbek
- Çok miktar
- Kalabalık, güruh
- Yığmak, kümelemek
- Yağdırmak (hediye, hakaret) .
- Tepeleme doldurmak, ağzına kabar doldurmak, yüklemek
heap clouds
- Sütun şeklinde düşük kabarık bulutlar
- Küme bulutlar
heap coals of fire on ones head
- Kötülüğe iyilikle karşılık vermek
- Yazılışı: heap coals of fire on one's head