haznedar ne demek?
- Saray hazinesini bekleyen, yöneten kimse.
hazne
- Hazine.
- Bir şeyin toplandığı, biriktirildiği yer, depo.
- Döl yatağı.
- Güreş donunun apışarası bölümü.
- Silahta atış için sıra bekleyen fişeklerin bulunduğu, toplu tabancalarda top yuvaları, av tüfeklerinde ise fişek yatağı ya da tüp şarjör, tabancalarda ve tüfeklerde şarjör veya tambura olarak adlandırılan parça.
- Reservoir.
- Chamber.
- Vagina dölyatağı.
- Womb.
- Tank.
hazne kayaç
- Petrol ve gazların toplanmasına yarayacak derecede porositeli kayaç.
- Reservoir rock.
- Speichergestein, Tröger
- Roche réservoir