harlatmak ne demek?
- Ateşi kuvvetlendirmek, alevlendirmek
Şerefimize sobaya bir iki odunla bir kucak çalı atıp harlattılar.
R. N. Güntekin - To poke up.
harlatma
- Harlatmak işi.
harlak
- Harıltı ile akan su, çağlayan.
Şerefimize sobaya bir iki odunla bir kucak çalı atıp harlattılar.
R. N. Güntekin