harami ne demek?
- Hırsız, haydut, eşkıya
Olur mu canım, bu kudurmuş, şehirde, bunca haraminin ortasında nasıl yalnız kalır Suat, nasıl bensiz yaşar!
A. İlhan - Katı-Üt tarik, yol kesen. Haydut.
Stud farm, stud, stock farm, haras.
haramilik
- Hırsızlık, haydutluk.
- Tar: Akıncı kumandanının iştirak etmediği ufak kuvvetler tarafından düşman memleketlerine yapılan akınlar. Bu akınlara yüz ve daha fazla akıncı iştirak ederdi. Akıncı kuvvetleri yüzden az olduğu takdirde "çete" ismini alırlardı. Büyük akınlarda olduğu gibi haramilik suretiyle yapılan akınlarda da alınan esirlerden "pencik" denilen beştebir vergi alındığı halde, çeteden bu vergi alınmazdı.
- Banditry, brigandage, robbery, waylaying, thievery.
haram
- Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı.
- Dinen yasak olan bir şeyi yapma.
- Yasak.
- Açık, kesin ve bağlayıcı bir ifade ve üslupla yapılması dinen yasaklanmış olan tutum ve davranış.
- Helal olmayan, İslamiyetçe ve dince nehyedilen şeyler ve ameller. Allah'ın izin vermediği, men'ettiği şeyler. Helalin zıddı olan şey.
- Forbidden.
- The sacred enclave in Mecca enclosing the Ka'bah, the focal point of the hajj.
- That which is against Islamic law.
- The Holy Precinct of Mekka.
- Something a Muslim must not do or eat.