harç ne demek?
- Harcanan para, masraf.
- Resmî işlerde devlet veznesine ödenen para.
- Yükseköğrenim öğrencilerinin ödemek zorunda olduğu katkı payı.
- Yapıda tuğla veya taşların örgüsünü sağlamlaştırmak, duvarları sıvamak için kullanılan, toprak, saman, kum, kireç, çimento vb. şeyleri su ile kararak yapılan çamur, karışım
Sıvanmış, boyanmış bir binanın tuğlaları arasındaki harcı göremeyiz.
O. V. Kanık - Bir yemeğin yapılmasında kullanılan ve tat veren maddelerin bütünü.
- Giysiler dikilirken kullanılan tamamlayıcı veya süsleyici şeyler.
- Bahçıvanlıkta değişik nitelikteki toprak vb. maddelerin karıştırılmasıyla hazırlanmış toprak.
- Kanunla belirlenen bazı kamu hizmetlerinden yararlanma karşılığında alınan vergi.
- Bk. iş görme vergisi
- İstenilen özellikte yağ, boya vb elde etmek için, çeşitli sıvı ya da toz bileşenlerin karılmış olma durumu.
- Blend.
- Charge, fee.
- Fees.
- Mortar.
- Plaster.
- Daub.
- Grout.
- Tabby.
- Ingredients.
- Raw materials.
- Expenditure.
- Customs duties.
- Expenses masraf.
iş görme vergisi
- Kesenek, ücret, ödül, bahşiş ve benzerleri gibi belirli bir işgörümü karşılığı ilgiliye ve alacaklısına yapılan ödeme.
- Hükümetçe görülen kişi işleri için devlet veznesine ödenen para. (Tapu harcı, mahkeme harcı gibi.)
- Tax.
- Taxe
harç bildirmeliği
- Bk. harç tarifesi
harç ile doldurmak
- Grout.