hanüstü ne demek?
- Balkon. (Yaylacık, Sübeylidere, *Burhaniye -Balıkesir)
hanüman
- Ev bark, ocak.
- Ev halkı, çoluk çocuk.
- Ev bark, ocak, yuva.
[hanuman] small monkey native to southern Asia with stubbly hairs on the head and the sides of the face.
han
- Büyükşehirlerde serbest mesleklerde çalışanların oda veya daire tutup çalıştıkları birkaç katlı yapı.
- Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı.
- Doğu ülkelerinde yerli beyler ve Kırım girayları için kullanılan unvan.
- Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna getirilen unvan.
- Eskiden kent ve kasabalarda ya da önemli kavşak noktalarında, yolcuların hayvanları ile birlikte konakladıkları, içinde ahırları, yatacak odaları bulunan yapı.
- Bk. yolkonağı
- Eski Türklerde kağana bağlı ya da kendi başına buyruk, ikinci derecede bir devlet başkanı.
- Osmanlı Padişahlarının adlarının sonuna getirilen san.
- Eski Türklerde hakan adı da verilen devlet reisi.
- Hükümdar.