hırslanmak ne demek?
- Çok kızmak, öfkelenmek
Kavgadan dönüyormuş, yüzü gözü yaralı, o kadar hırslanmış ki, altındaki katırı öldürmüş.
H. E. Adıvar To become furious.
Get angry.
To get angry.
To lose one's temper.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
Galore.
Great.
Handsome.
Infinite.
Like blazes.
Perfectly.
Power of.
Profu.
hırslanma
- Hırslanmak işi.
hırslandırma
- Hırslandırmak işi.