gres ne demek?
- Rafine edilmiş bir yağlama yağı ile bir sabunun, istenen kıvama göre değişen oranlarda iyice karıştırılmasından elde edilen yarı koyu yağlama yağı, makine yağı, gres yağı.
- Bk. katı yağ
- Bk. katıyağ
- Grease.
- Lubricant.
- Lubricating stuff.
- Hard oil.
- Consistence oil.
- Cup grease.
- Lubricating grease.
katı yağ
- Don yağı, parafin gibi normal sıcaklıktayken katı durumda bulunan yağ.
- Yağ asitleri ve gliserinden oluşan, 20°C'de katı olan, organik çözücülerde çözünen kimyasal madde.
- Olağan koşullarda katı durumda bulunan yağlama yağı.
- Bitkisel veya hayvansal kökenli, gliserinin üç ayrı yağ asidi açiline bağlanması sonucu oluşmuş, katı veya sıvı bileşik veya bu tip bileşiklerin karışımı.
- Karbon sayısı 10'dan fazla olan doymuş yağ asitlerinin trigliseritlerinden oluşan ve oda sıcaklığında katı veya plastik kıvamda olan bir yağ.
- Fat.
- Fat oil.
- Grease.
- Fett, Schmierfett
- Graisse
gres pompası
- Makine aksamını gresle yağlamak için kullanılan pompa.
- Bk. katıyağ basacı
- Grease gun.
gres tabancası
- Bk. katıyağ basacı
- Grease gun.