gezdirmek ne demek?

  1. Birinin gezmesini sağlamak, dolaştırmak

    Kendisini seven, gezdiren büyük kızlar, ona abla kokusunu vermişlerdi.

    O. C. Kaygılı
  2. Tanıtmak amacıyla dolaştırmak.
  3. Bir şeyi başka bir şeyin üzerinde dolaştırarak dökmek.
  4. Sürterek, değdirerek hareket ettirmek

    Elini iki üç kere ıslak yüzünün üstünde gezdirdi.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  5. Bir şeyi herkesin alması için dolaştırmak, sunmak.
  6. Herhangi bir biçimde giydirmek

    Beni eski kıyafetle gezdiriyor.

    A. H. Tanpınar
  7. (en)Ride: give a ride.
  8. (en)Walk about.
  9. (en)Walk.
  10. (en)Take walk for a walk.
  11. (en)Walk around.
  12. (en)Show around.
  13. (en)Trot round.
  14. (en)Promenade.
  15. (en)To show around.
  16. (en)To sprinkle.
  17. (en)To show round.
  18. (en)To take out walking.
  19. (en)To walk.
  20. (en)To take through.
  21. (en)To be unable to hold the ship on her course.
  22. (en)Pass.
  23. (en)Play.
  24. (en)Take about.

gezdirme

  1. Gezdirmek işi.
  2. (en)Panning.

gezdirmemek

  1. (en)(neg. form of gezdirmek) walk, walk about, take walk for a walk, walk around, show around, trot round, promenade.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gezdirmegezdirmemekgezdiricigezdirilmegezdirilmekgezdiriş
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın