gerçek kuzey ne demek?
- True north
true
- Hakiki sahi, gerçek
- Halis, katkısız, som, safi
- Sadık, samimi, içten
- Tam, aym
- Asıl
- Meşru
- Doğru olarak, hakikaten, gerçekten
- Doğru
- Doğrultmak, düzeltmek, tam şeklini vermek
- Aslının aynı, asıl, safkan
gerçek kurbaga
- True frog
gerçek kutup
- Dönme ekseninin küreyi deldiği iki noktadan her biri.
- True pole.
- Pôle vrai
kuzey
- Bu yöne düşen, bu yönle ilgili olan, şimali.
- Kutup Yıldızı'nın bulunduğu taraf.
- Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı.
- Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.
- Gözerimi düzleminde doğu- batı doğrultusuna dik, kutupyıldızının bulunduğu yandaki yön, sol eli doğuya, sağ eli batıya uzanmış bir insanın arka yönü.
- kuzey yönü / şimal
- North.
- Northern.
- Boreal.
- The north.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gerçek kurbagagerçek kutupgerçek kuvveti olangerçek kaburgalargerçek kaplamgerçek kasa varlığı etkisigerçek katotgerçek kedigerçekgerçek adresgerçek ağız boşluğugerçek anahtargerçek anlamgerçek anlamı dışında kullanılan sözlergerçek antrepogerçek asitlilikgerçek aşkgerçek atlantik balinasıgerçeğe aykırıgerçeğe aykırılıkgerçeğe bağlılıkgerçeğe benzemegerçeğe benzeyişkuzeykuzey afrika yerlisikuzey afrikalıkuzey alp disiplinikuzey amerikakuzey amerika cevizikuzey amerika kızılderilisikuzey amerika ren geyiğikuzey amerika serbest ticaret bölgesikuzey amerikalıkuzekuzebazkuzegerkuzehkuzehiye