genişletici ne demek?
- Genişletmeye yarayan.
- Bkz. dilatatör
- Daralmış bir kanalı genişleten araç ya da madde
- Expander, person or thing that expands; instrument that enlarges.
dilatatör
- Genişleten
genişletici gelirler politikası
- Ekonomiyi canlandırmak veya deflasyondan kurtarmak amacıyla hükümetlerin vergileri azaltarak etkin istemi yükseltmeye yönelik olarak izlediği genişletici maliye politikası araçlarından biri.
- Expansionary incomes policy, expanding incomes policy, expanded incomes policy.
genişletici harcama politikası
- Ekonomiyi canlandırmak veya deflasyondan kurtarmak amacıyla hükümetlerin kamu alımları ve transfer ödemelerinden oluşan harcamalarını artırarak etkin istemi yükseltmeye yönelik olarak izlediği genişletici maliye politikası araçlarından biri.
- Expansionary expenditure policy, expanding expenditure policy, expanded expenditure policy.