gelişme ne demek?
- Olan biten şey.
- Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm.
- Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül
- Bk. kalkınma
- Çok hücreli organizmaların bir hücreli zigottan itibaren geçirdiği değişiklikler. Ontogeni.
- Canlının vücut yapısının ve şeklinin çeşitli görevleri yapabilecek biçimde değişikliğe uğraması, farklılaşması.
- Çok hücreli organizmaların bir hücreli zigottan itibaren geçirdiği değişiklikler, ontogeni.
- Formative.
- Strides.
- Growing.
- Improvement.
- Advancement.
- Progress.
- Growth.
- Advance.
- Amelioration.
- Budding.
- Expansion.
- Flourish.
- Headway.
- Inflorescence.
- Pickup.
- Buildup.
- Evolution.
- Progression.
- Sprawl.
- Developing.
- Maturing.
- Process.
- Aging.
- Activity.
- Boom.
- Prospering.
- Thriving.
- Efflorescence.
- Pick up.
- Upgrowth.
- Development.
- Développement
olan
- Olmak eyleminin şimdiki zaman ortacı.
- Pron. one.
kalkınma
- Kalkınmak işi
- İyileşme, şifa bulma
- Bir ekonomide halkın değer yargıları, dünya görüşü ile tüketim ve davranış kalıplarındaki değişmeleri içeren toplumsal ve kuramsal yapıda dönüşüme yol açan büyüme.
- Reconstruction.
- Development.
- Progress.
- Improvement.
- Recovery.
gelişme alanı
- Atma ya da atlamadan önce yarışçının yürüme, sıçrama, koşma gibi hız kazanma yollarını denediği gerilme alanı. Bu alan, uzun atlamada 15 m., üç adım ile sırıkla atlamada 40 m., cirit atmada 30 m.-36.5 m. uzunluğunda olur.
- Bir kentin ya da kasabanın düzentasarının sınırları içinde kalan ve düzentasar yazanağında belirtilen süre için kentin gelişmesine ayrılan alan.
- Development area.
- Run-up.
- Anlaufbahn (Anlauf)
- Zone à urbaniser
gelişme çağında olan
- Budding.