geçiştirmek ne demek?
- Gereken önemi vermemek, üstünde durmadan başından savmak.
- Az bir zararla atlatmak, kurtulmak
Nihat bu kazayı da geçiştirince tekrar gözlerini apartmanın kapısına dikti.
P. Safa Parry.
Stay.
To pass over easily.
To avoid.
To weather.
To evade.
To parry.
To pass over lightly.
To escape sth with little harm.
Weather.
Brazen.
geçiştirme
- Geçiştirmek işi.
Parry.
geçiştirmemek
(neg. form of geçiştirmek) fudge, parry, pass off, slide over, slight.