gamze ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldüklerinde daha iyi görülen küçük çukur.
Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi.
H. Taner - Yan bakış, göz süzme, sitemli bakma.
Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar.
Karacaoğlan - Çenedeki ya da yanaktaki çukurluk.
- Süzgün ve yan bakış.
- Bir kadın adı.
- Süzgün bakış.
- Dimple.
- Coquettish glance.
gamzefigen
- Gamze saçan, süzgün süzgün bakan. (Osmanlıca'da yazılışı: gamze-figen)
gamzei cadu
- Büyüleyen gamze. Süzgün bakış. (Osmanlıca'da yazılışı: gamze-i câdu)