gaflet ne demek?
- Dalgınlık, dikkatsizlik, boş bulunma, aymazlık, dalgı, ihtiyatsızlık.
Ah işte tövbe ettik bütün suçlarımızdan / Bir gaflet perdesiydi gözlerimizi saran.
E. B. Koryürek - Dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık. En mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk'a itaat gibi işleri bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak. Nefsine ve hevesatına tabi olarak Allahı ve emirlerini unutmak.
- Carelessness.
- Headlessness.
- Heedlessness.
- Inattention.
- Negligence.
gaflet basmak
- Dalgın, dikkatsiz bir durumda bulunmak.
- Uykusu gelmek
gaflet etmek
- Gaflette bulunmak.