gürbüz ne demek?
Kökeni: Farsça
- Sağlam, güçlü ve iyi gelişmiş, iri.
Genç, gürbüz bir köylü çocuğu idi.
S. F. AbasıyanıkOtuz kadar çocuğun hepsi gürbüz ve mutludur.
A. Ağaoğlu - Yaşından fazla gösterişli, serpilmiş, vücutlu, genç irisi.
- İyi, yetişmiş, sağlam ve kuvvetli.
- Sağlıklı, sıhhatli.
- Cesur, kuvvetli.
Bonny.
Stalwart.
Sturdy.
Robust.
Lusty.
Bouncing.
Healthy.
gürbüzer
- Güçlü, kuvvetli yiğit.
gürbüzleşme
- Gürbüzleşmek işi.