gümrükçü ne demek?
- Gümrük görevlisi.
- Başkalarıyla ilgili eşyayı bir ücret karşılığında gümrükten çıkarma işini üzerine alan komisyoncu.
- Customs officer.
- Revenue officer.
- Landwaiter.
- Gauger.
- Customs agent.
- Customs officer / agent.
- Coastal waiter.
gümrük
- Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer
- Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi.
- Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu.
- Eşya ve kişilerin ülke sınırlarından giriş ve çıkışlarında denetimlerinin yapıldığı ve vergilerin tahakkuk ettirildiği kamu kuruluşu.
- Bk.gümrük vergisi
- Customs, duty.
- Customs.
- Customhouse.
- Duty.
- Tariff.
gümrükçülük
- Gümrük memurluğu.
- Gümrükten eşya çıkarma komisyonculuğu.
- Work of a customs officer.
- Work of a customs broker.
gümrük
- Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer
- Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi.
- Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu.
- Eşya ve kişilerin ülke sınırlarından giriş ve çıkışlarında denetimlerinin yapıldığı ve vergilerin tahakkuk ettirildiği kamu kuruluşu.
- Bk.gümrük vergisi
- Customs, duty.
- Customs.
- Customhouse.
- Duty.
- Tariff.