güllü ne demek?
Kökeni: Farsça
- Gül desenli kumaş.
- Güle benzeyen.
- Gül sahibi.
- Gülü olan.
- Made with rose petals.
- With rose motifs.
gül
- Başına ve sonuna ek ve isimler getirilerek yeni isimlerin türetilmesinde kullanılan bir isimdir, Ayşegül, Gülay gibi.
- Bilinen çiçek, gül çiçeği, gül ağacı.
- Tasavvufta Allah'ın birliğinin remzi.
- Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği.
- Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa).
- Gülgiller (Rosaceae) familyasından, reseptakulumu olgunlukta etlenen ve fındıksı meyveleri saran, genellikle yapraklarını döken dikenli çalılar hâlinde olan, ülkemizde 24 tür ile temsil edilen bir cins.
- Katmerli, kokulu çiçekleri olan, pek çok türleri bulunan gülgillerin örnek bitkisi.
- Çiçek.
- Küçük ve dikenli bir ağaçta olup şeklinin ve kokusunun güzelliği ile meşhurdur. Şairlere göre bülbülün sevgilisidir. Pek çok cinsi vardır.
- Rosaceous.
güllü enfiye
- Maccaboy, maccoboy.
güllüayak
- Halı kenarına yapılan gül motifleri. (Yeşilova, *Aksaray -Niğde)