gücendirmek ne demek?
- Gücenmesine yol açmak, gönlünü kırmak, incitmek, darılmasına sebep olmak.
Bazı şairleri kırmaktan, gücendirmekten çekindiğimden değil, haksızlık olacağına inandığımdan başvurmuyorum bu yola.
N. CumalıAman beyefendi, böyle her ağzınıza geleni söylemeyiniz. Merhumeyi gücendirirsiniz.
H. R. Gürpınar - Tread on smb.'s corns.
- Offend.
- Displease.
- Give offence.
- Give offense.
- Affront.
- Badger.
- Chafe.
- Disoblige.
- Gall.
- Huff.
- Miff.
- Pique.
- Give umbrage.
- To offend.
- To hurt.
- Embitter.
gücendirme
- Gücendirmek işi.
- Provocation.
gücendirmemek
- (neg. form of gücendirmek) offend, displease, give offense, affront, badger, chafe, disoblige, gall, huff, miff, pique, give umbrage, vex.