görerek nişan ne demek?
- Direct pointing
direct
- Yöneltmek
- Yönlendirmek
- Yönetmek, idare etmek
- Direktif vermek, komuta etmek
- Emretmek
- Bkz. direkt
- Doğrudan doğruya, vasıtasız, araçsız
- İdare etmek, tanzim etmek
- Atfetmek
- Göstermek, aydınlatmak, irşat etmek, tevcih etmek, yöneltmek, çevirmek, doğrultmak
görerek anla
- Perceive by sight
görerek iniş
- Contact landing
nişan
- İşaret, iz, belirti, alamet.
- Nişanlanma sırasında yapılan tören.
- Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma.
- Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef.
- Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme.
- Devlet nişanı.
- Bk. ferman.
- Osmanlılarda 1832'den sonra hizmet ve yararlık karşılığı olarak bir kişiye verilen madalya.
- 1. im, iz, belirti. 2. amaç, hedef. 3. tuğra, madalya.
- İz. Nişan. Alamet. İşaret.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
görerek anlagörerek inişgörerek uçuşgöregöre davranmakgöre hareket etmekgöre hiçbir şeygöre önemsizgörgör bakgör işit araçlarıgör işit gereçlerigör ödenişannişan almanişan almadan edilen ateşnişan almaknişan atmaknişan düzeneğinişan halkasınişan hattınişan ı hümayunnişan ı osmanınişanişaburnişabureknişadnişadır