görememek ne demek?
- Loose sight of.
loose
- İffet sahibi olmayan
- Gevşek, sıkı ve bağlı olmayan, başıboş
- Dağınık, ayrı ayrı, seyrek, sıkışık olmayan
- Ahlakça serbest, hafifmeşrep
- Şüpheli, müphem
- Yumuşak (öksürük)
- İshal olmuş, kabız değil
- Gevşetmek, çözmek, açmak
- Salıvermek, hapisten çıkarmak
- Serbest bırakmak, azat etmek
göremeyen
- Blinkered.
göre
- Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince
- Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, bakarak, nazaran
- According to.
- In respect of.
- Accordingly.
- With respect to.
- In accordance with.
- For all.
- Pursuant.
- In pursuant of.