gönül eğlendirmek ne demek?
- Geçici bir ilgi ve sevgi göstererek hoşça vakit geçirmek.
O bizim arkadaşı oraya dilber Çingene kızları ile gönlünü eğlendirmeye gelmiş paralıca bir delikanlı sanıyordu.
O. C. Kaygılı - Birine geçici bir ilgi ve sevgi göstererek hoşça vakit geçirmek
To amuse oneself.
gönül eğlencesi
- İnsanı oyalayıp hoşça vakit geçirten şey.
Toy of love.
gönül
- Duygu, his, aşk.
- Heves, niyet.
- Kibir, gurur.
- Tabiat, huy.
- Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı.
- İstek, arzu.
- (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı.
- Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.
- Kişiyi tanrıyla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç.
- İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı
eğlendirmek
- Eğlenmesini sağlamak, eğlenmesine yol açmak
Amuse.
Beguile.
Break up.
Divert.
Entertain.
Feast.
Recreate.
Regale.
Tickle.