frogs ne demek?
- Gerçek su kurbağasıgiller
gerçek
- Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat.
- Gerçeklik, realite
- Doğruluk
- Varlığını şüphesiz kabul ettiğimiz herşey
- Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki.
- Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici.
- Temel, başlıca, asıl
- Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan.
- Yapay olmayan.
- Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak, var olan.
frogs march
- Yaka paça götürmek, kolunu arkaya bükerek götürmek
frogskin
- Frogskin, (Avustralya Argosu) pound hesabı (Eski Kullanım [Avustralya poundunun yeşil olması nedeniyle])