fosforlu ne demek?
- Birleşiminde fosfor olan.
- Işıklı, parlak
Beyoğlu, karanlık içinde fosforlu bir kaya gibi pırıl pırıl yanıyordu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Alımlı, gösterişli.
- Phosphoric.
- Containing phosphorus.
- Phosphorous.
fosforlu boya
- Luminous paint.
fosforlu kalem
- Mürekkebi fosforlu keçe kalem.
- Marker.