fon ne demek?
- Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para, kaynak
Karşılıklı paralar fonundan beş yüz milyon lira Millî Savunma hizmetlerine tahsis edilmişti.
A. İlhan - Sinemada, tiyatroda oyuncuların arkasındaki resim, fotoğraf veya çeşitli plastik ögelerden oluşan dekor, görüntü.
- Bir tabloda, üzerinde konunun işlendiği boya katı.
- İç mimaride üstüne başka şeyler eklenen bölüm.
- Bir kumaşın alt dokusu.
- Bir kuruluşun mali kaynaklarının tümünün göstergesi.
- Belirli bir alandaki etkinliğin gerçekleştirilmesi için ayrılmış para ya da aynı işlevi gören varlıkların tümü.
- Gerçek veya tüzel kişiler adına finansal kurum tarafından işletilen kaynak.
- Bk. taban sayımı
- Bk. dip
- Bir sesin fizyolojik gürlüğünü, yani kulakta bıraktığı izlenimi ölçmeye yarayan birim. (Herhangi bir sesinfon olarak gürlüğü, 1000 Hz yinelenimdeki bir sesin desibel olarak gürlüğüne eşittir).
- Bk. diplik
- Fool; an idiot.
- People and a language of the Dahomey and Yoruba regions.
- Benim Fon, a ethnic group from Benim.
- Background.
- Ground-color.
- Ground-colour.
- Groundwork.
- Fund.
- Reserve.
- Phon.
- Pool.
- Backdrop.
- Fund levy.
- Designated fund.
- Base coat.
- Funds.
- Grassfields chief.
- Foneetika.
- Friend of NaTCH.
- Force of Nature.
- Phon
- Phone
taban sayımı
- Bir sayaç algıcına, incelenen bir ışımetkin kaynak dışından gelen asalak ışınların yol açtığı saymalar.
- Bir sayaç algıcına, incelenen bir ışımetkin kaynak dışından gelen asalak ışınların yol açtığı saymalar.
- Background.
- Hintergrund
- Fond
fon dip
- Bardakta ya da şişede kalan içkiyi bir seferde sonuna değin içmek anlamına gelen "fon dip yapmak" kalıbında geçer.
fon akımları hesabı
- Ekonominin çeşitli kesimleri tarafından ödünç alınan ve verilen fonların kaydı.
- Flow of funds accounts.