flutes ne demek?
- Oluklu alan
oluklu
- Oluğu olan.
- Üstünde yol yol olukları bulunan.
- Yüzeyinde oluklar bulunan.
Corrugated.
Grooved.
Channeled.
Fluted.
Chamfered.
Gorged.
Chased.
flute
- Flüt, flavta
- Yiv, oluk
- Flüt çalmak: flüt gibi ses çıkarmak veya şarkı söylemek
- Yiv açmak, yivlerle süslemek
- Flüt çalmak, flüt ile seslendirmek, yiv açmak, pli yapmak
flute mouth
- Pipo balığı