florescent ne demek?
- Çiçek açan, çiçeklenen
çiçek
- Kumaş veya başka şeyler üzerine yapılan renkli veya renksiz süsleme.
- Bazı şeylerin toz haline getirilmiş özü, kükürt çiçeği.
- Bitki, çiçek açan bitki.
- Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü.
- Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi
- Davranışları hafif, toplum kurallarına uymayan kimse.
- Süblimleşme veya çiçeksime yoluyla elde edilen toz.
- Açan kır veya bahçe bitkisi.
- İrinli kabarcıklar dökerek yüzde izler bırakan ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalık.
- Akut, enfeksiyöz bir hastalıktır. Her yaşta ve her cinsten kişiler bu hastalığa yakalanabilir. İki tipi vardır: Variola major ve variola minor.
florescence
- Başarı devresi
- Çiçek açma, çiçeklenme, çiçek açma dönemi
- Çiçeklenme, çiçek açma zamanı
floresan
- Işık yayan
- Florışıl.
- Bk. flüorışıl
- Işık ile parıldayan
- Fluorescent.
- Fluorescence.
- Fluorescent