firas ne demek?
Kökeni: Arapça
- Çok fazla kırmızı nesne.
- Binici, at yetiştirici.
- Yiğit, mert.
firaset
- Zihin uyanıklığı. Bir şeyi çabukça anlayış kabiliyeti. Bir kimsenin ahlak ve istidadını yüzünden anlamak. Firasetin bir nev'i, sebebini anlamadan ve ilham eseri olarak vücuda gelen seziştir. Diğer nev'i ise kesbidir. Muhtelif huy ve tabiatları bilmek neticesinde hasıl olur. (L.R.)
firad
- (Ferd. C.) Fertler, kişiler.