firar ne demek?
- Kaçma, kurtulma
Bu gidişe firar denilmez, kurtuluşa gidiyoruz.
A. Gündüz - Bir sanık, tutuklu veya hükümlünün gözcülerin elinden kurtulması
Bu ikinci firar teşebbüsünden sonra, kendim de pişman oldum.
R. N. Güntekin - Kaçmak. Kaçış.
- Askerlikte kıtasından veya görevi icabı bulunmak zorunda olduğu yerden izinsiz olarak altı günden fazla uzaklaşanlar ile izin, istirahat ve hava değişimi alarak ayrılanlardan dönmeye mecbur bulundukları günden itibaren altı gün içinde özürsüz olarak gelmeyenlerdir.
- Bk. kaçma
- Escape.
- Flight.
- Desertion.
- Jailbreak.
- Prison-breaking.
- Break.
- Breakout.
- Getaway.
- Absence without leave.
- Breakaway.
- Running away.
- Absentee without leave.
- Evasion.
kaçma
- Kaçmak işi, firar.
- Bir yargılının cezaevinden, bir askerin görevini yapmakta olduğu yerden izinsiz olarak bırakıpkaçması.
- Escape.
- Break.
- Flight.
- Getaway.
- Bunk.
- Elopement.
- Lapse.
- Scamper.
firar etme
- Defection.
firar etmek
- Kaçmak.
- Take flight.