filizlenmek ne demek?
- Bitki filiz vermek.
- Gelişmeye, büyümeye başlamak.
- Sprout.
- To shoot.
- To germinate.
- To sprout.
- To begin to develop.
- To put forth shoots.
bitki
- Bulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen, döl veren ve hayatını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren, yosun, ot, ağaç vb. canlıların genel adı, nebat.
- Plant.
- Vegetable.
- Herb.
- Wort.
- Bearer.
- Plant nebat.
filizlenme
- Filizlenmek işi.
- Yumruların üzerinde ince uzun filizlerin belirmesi biçiminde görülen patates hastalığı.
- Soğuk işlenmiş metallerin içdüzeyinden, çekirdeklenme-büyüme yoluyle gerilimsiz tanelerin oluşması olayı, birincifilizlenme diye de bilinir.
- Offshoot.
- Recrystallisation.
- Recristallisation
filizlenme sıcaklığı
- Aşırı derecede soğuk işlenmiş yapının, yaklaşık olarak bir saatte filizlemeyi tüm olarak gerçekleştirdiği her alaşıma özgü sıcaklığı.