filan kişi ne demek?
- Such a one.
such
- Bunun gibi, böyle, şöyle, öyle
- Bu gibi, o gibi
filan falan
- Falan filan.
- This and that.
filan
- Falan.
- So and so.
- And such like.
- Et cetera.
- Such and such.
- And so forth.
kişi
- İnsan, kimse, şahıs
- Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs.
- Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse.
- Eş, koca
- Erkek.
- Çekimli eylemlerde ve adıllarda, konuşan, dinleyen, hakkında konuşulan: Geldim (geldi-m) , ben (1.kişi tekil) ; gel, geldin (geldi-n) , sen (2.kişi tekil) ; gelsin (gel-sin) , geldi, o (3.kişi tekil) ; geldik (geldi-k) , gelelim (gel-e-lim) , biz (I.kişi çoğul) ; gelin (gel-in) , geliniz (gel-in-iz) , siz (2.kişi çoğul) ; gelsinler (gel-sin-ler) , geldiler (geldi-ler) , onlar (3.kişi çoğul) vb.
- Kimse, insan.
- Sahip.
- Koca, eş.
- Person.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
filan falanfilanfilancafilanca tarafta bulunmakfilandirefilandrafilanıncıfilantropfilantropifilantropikfilafila radiculariafila radikularyafilaceousfiladelfitkişikişi adıkişi adılıkişi ağzıkişi arkadaşından bellidirkişi başıkişi başınakişi başına düşenkişi başına düşen gelirkişi başına düşen paykişkişafkişahkişelemek