fidgetiness ne demek?
- Yerinde duramama
yerinde
- İyi, yeterli
- Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde.
- Durumunda
Answerable.
Applicable.
Apposite.
Appropriate.
Apropos.
Becoming.
Befitting.
fidget
- Yerinde duramayan kimse
- Sinirlilik
- Yerinde duramamak
- Durmadan kımıldanmak veya kımıldatmak
- Kıpır kıpır etmek
- Huzursuzlanmak
- Huzursuzluk, rahatsızlık
- Rahat oturamamak
- Huzursuz etmek
fidget with
- Sinirli sinirli oynamak, çevirip durmak