fatigued ne demek?
- Bitkin düşmüş, yorulmuş, tükenmiş, kurumuş, zayıf düşmüş, yorgun, bıkkın
- [fatigue] yorulmak, yormak
fatigue
- Yorgunluk, bitkinlik
- Zahmet, meşakkat, ağır iş
- Eskime, dayanıklığı kaybetme
- Kışla hizmeti
- Kışla hizmeti sırasında askerlerin giydiği kalın ve dayanıklı elbise
- Yormak, yorgunluk vermek
- Dayanıklığını kaybettirmek.
- Yorulmak, yormak
fatigue allowances
- Yorgunluk hoşgörüsü