fasahat ne demek?

  1. Doğru ve düzgün söyleyiş. Açık ve güzel ifadeli konuşma.Fasahat: Sözün; lafız, mana ve ahenk itibariyle kusursuz olmasıdır. Diğer tabirle, lafızların söylenişinin tatlı, manasının da söylenirken hemen zihne girmesidir. Bu keyfiyetlerin birincisi, kelime ve cümle ahengi ile, ikincisi de kullanan kimsenin kelime hazinesi ve seçme kudreti ile alakalıdır. Fasahatin daha yüksek derecesine belagat denir ki; fasih bir sözün, yerine ve adamına göre söylenmesidir. Her beliğ söz, yerine göre denmemişse, beliğ olamaz. (Edb. S.)Kelimenin aslı: "Sütün köpüğü gidip halis kalması" manasına idi. Sonra bir şeyin safi ve şaibelerden, şüphelerden halis olmasında kullanılmıştır. Bir şeyin belli ve aşikar olması. (L.R.)(Lafzındaki fesahat-ı harikasıdır. Evet Kur'an manen üslub-u beyan cihetiyle fevkalade beliğ olduğu gibi lafzında gayet selis bir fesahati vardır. Fesahatin kat'i vücuduna, usandırmaması delildir ve fesahatin hikmetine, fenn-i beyan ve maaninin dahi ulemasının şehadetleri bir bürhan-ı bahirdir. Evet, binler defa tekrar edilse usandırmıyor. Belki lezzet veriyor. Küçük basit bir çocuğun hafızasına ağır gelmiyor; hıfzedebilir. En hastalıklı, az bir sözden müteezzi olan bir kulağa nahoş gelmiyor, hoş geliyor. Sekeratta olanın damağına şerbet gibi oluyor. Zemzeme-i Kur'an onun kulağında ve dimağında aynen ağzında ve damağında ma-i zemzem gibi leziz geliyor. Usandırmamasının sırr-ı hikmeti şudur ki: Kur'an, kulube kut ve gıda ve ukule kuvvet ve gınadır ve ruha ma ve ziya ve nüfusa deva ve şifa olduğundan usandırmaz. Hergün ekmek yeriz, usanmayız. Fakat en güzel bir meyveyi hergün yesek, usandıracak. Demek Kur'an hak ve hakikat ve sıdk ve hidayet ve harika bir fesahat olduğundandır ki, usandırmıyor, daima gençliğini muhafaza ettiği gibi taravetini, halavetini de muhafaza ediyor. Hatta Kureyşin rüesasından müdakkik bir beliğ, müşrikler tarafından, Kur'anı dinlemek için gitmiş. Dinlemiş, dönmüş, demiş ki: "Şu kelamın öyle bir halaveti ve taraveti var ki kelam-ı beşere benzemez. Ben şairleri, kahinleri biliyorum. Bu onların hiç sözlerine benzemez. Olsa olsa etbaımızı kandırmak için sihir demeliyiz." İşte Kur'an-ı Hakim'in en muannid düşmanları bile fesahatinden hayran oluyorlar. S.)

fasahatperdaz

  1. Güzel ve açık konuşan. Fasih konuşan. (Osmanlıca'da yazılışı: fasahat-perdâz)

fasaha

  1. Ruşen olmak, parlamak.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fasahatperdazfasahafasa fisofasa fisofasadfasadefasafısfasfas çekirgesifas dirhemifas santimifas tekerleği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın