fares ne demek?
- Yolculuk ücreti
yolculuk
- Ülkeden ülkeye veya bir ülke içinde, bir yerden bir yere gidiş veya geliş, gezi, seyahat, sefer
- Bu gidiş gelişte geçen süre.
- Herhangi bir taşıtla bir yere gidip gelme
- Belli bir başlangıç noktasından varış yerine değin tek bir taşıtla gidilmesini içeren insan devinimi.
- Cruising.
- Itinerary.
- Headway.
- Journey.
- Peregrination.
- Travel.
farestage
- (İngiliz İngilizcesi) otobüs durağı, biletleri toplamak için kullanılan otobüs güzergahı bölümü; ücretin aynı olduğu otobüs güzergahı segmenti
fare
- Sıçangillerden, küçük vücutlu, kemirgen, memeli hayvan (Mus).
- Sıçan.
- Memeliler (Mammalia) sınıfının, kemiriciler (Rodentia) takımından, sıçanımsılar'a (Myomorpha) mensup memelilerin genel adı.
- Dormouse.
- To go; to pass; to journey; to travel.
- To be in any state, or pass through any experience, good or bad; to be attended with any circummstances or train of events, fortunate or unfortunate; as, he fared well, or ill.
- To be treated or entertained at table, or with bodily or social comforts; to live.
- To happen well, or ill; used impersonally; as, we shall see how it will fare with him.
- To behave; to conduct one's self.
- Journey; a passage.