fani ne demek?
Kökeni: Arapça
- Muvakkat, kaybolan, gelip geçici, devamlı olmayan, misafir.
- İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti.
- Ölümlü, gelip geçici, kalımsız.
Her fâni güneşten, çimden nasibini alıyor.
Y. Z. Ortaç - Ölümlü.
- Geçici.
- Yaşlı.
- Transitory.
- Fleeting.
- Mortal.
- Earth-born.
- Ephemeral.
- Evanescent.
- Fading.
- Fleet.
- Transient.
- Earthling.
- Perishable.
- Earth born.
- Temporal.
fani dünya
- Ölümlü, kalımsız dünya.
- The world of mortality.
fani olmak
- Yok olmak
Yorumlar
Kelimenin anlamını biliyordum ama başka anlamını öğrenmem iyi oldu.