fallacy of composition ne demek?

  1. Bileşim safsatası
  2. Birey, bütün yanıltmacası
  3. Terkip hatası

bileşim

  1. Bileşme işi veya durumu
  2. İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip.
  3. Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı.
  4. Bileşme sonucu oluşan cisim.
  5. Bir özdeğin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tümü.
  6. (en)Compo.
  7. (en)Compound.
  8. (en)Composition.
  9. (en)Combination.
  10. (en)Constitution.

fallacy

  1. Mantıksızlık, yanlış
  2. Hata, temelsizlik
  3. Aldatıcı kavram
  4. Sahte görünüş
  5. Yanlış inanış, safsata
  6. Yanlış fikir
  7. Aldatma, hile, yanlışlık
  8. Mantık kurallarına aykırı gelen sav

fallacious

  1. Boş, safsata, temelsiz
  2. Aslı esası olmayan
  3. Yanıltıcı, aldatıcı
  4. Yalan, yanlış, çürük

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

composition

  1. Beste, yapıt, nitelik, yapı, eserdeki düzeltme, dizgi
  2. Tümleme, derleme, bir araya getirme
  3. Tertip, terkip
  4. Nitelik, mahiyet
  5. Alaşım, halita
  6. Bileşim: kompozisyon, yazı ödevi, tahrir
  7. Beste, bestecilik
  8. Uzlaşma
  9. Bkz. kompozisyon

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fallacyfallaciousfallaciouslyfallaciousnessfallalfallfall a prey tofall a sacrificefall a victim tofall acrossfalfal açmakfal taşıfala bakmakfala ödemekofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın