fahri ne demek?
Kökeni: Arapça
- Onursal.
- Gönüllü, karşılıksız.
Bilmem hangi bir esnaf cemiyetinin fahri kâtibi imiş.
A. Ş. Hisar - Bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş.
- Yalnız onur için, karşılıksız verilen hizmet.
- Onurla ilgili.
- Honorary.
- Unsalaried.
- Voluntary.
- Complimentary.
- Unpaid.
- Volunteer.
fahri hemşehrilik
- Freedom of the town, freedom of the city.
fahri kainat
- (Fahr-i Alem, Zübde-i Kainat, Seyyid-i Kainat) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) namları. Bütün alemin kendisi ile şeref bulduğu, iftihar ettiği Hz. Muhammed (A.S.M.). (Bak: Mefhar) (Osmanlıca'da yazılışı: fahr-i kâinat)