fırçalanmak ne demek?
- Fırça ile ovulmak, düzgünleştirilip parlatmak veya temizlenmek
Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı.
H. E. Adıvar - Çok azarlanmak.
- To be brushed.
fırçalanma
- Fırçalanmak işi.
fırçala
- [fırça] comb, brush, whisk, scrub, tongue lashing, rating, scolding.