fındıkçı kız ne demek?
- Jilt.
fındıkçı
- Fındık yetiştiren veya satan kimse.
- Cilveli, oynak kadın.
- Lively and flirtatious woman.
- Seller/grower of hazelnuts.
- Hussy.
fındıkçılık
- Fındık yetiştirme veya satma işi.
- Cilveli, oynak olma durumu.
kız
- Dişi çocuk
- Bakire
- Evlenmemiş dişi insan.
- İskambil kâğıtlarında kız resimli kâğıt.
- Dişi.
- Dişi cinsten birine daha yaşlı biri tarafından kullanılan bir seslenme sözü.
- Kesilmiş koyunun kuyruk bölmünden kuyruk yağı elde edilmek için bu kısmın doğranıp, bir kapta kavurulup, çıkan yağı süzüldükten sonraki kalınntısı
- Küçük kap. (Osmanlıca'da yazılışı: kîz)
- Maiden.
- Girl.