fış fış kayıkçı ne demek?
- Gergin açık oturuşta, tabanlar dayalı, eller kenetli olarak yapılan eşli gövde esnetmesi.
fış
- Içi boş ya da çürük (fındık, fıstık, ceviz, badem vb.).
- Receipt, sales slip, voucher, ticket, police record, filing card, counter, chip, check, jetton, outlet, plug.
fış fış
- Fışır fışır.
fış
- Içi boş ya da çürük (fındık, fıstık, ceviz, badem vb.).
- Receipt, sales slip, voucher, ticket, police record, filing card, counter, chip, check, jetton, outlet, plug.
kayıkçı
- Kayıkla insan veya yük taşıyan kimse
- Boatman.
- Waterman.