evlenmek ne demek?
- Erkekle kadın, aile kurmak için yasaya uygun olarak birleşmek, izdivaç etmek
Karımla benim, sanki, yeni evlenmiş gibi bir hâlimiz vardı.
Y. K. Karaosmanoğlu - Marry.
- Get married.
- Make a match.
- Espouse.
- Lead to the altar.
- Change one's condition.
- Hitch.
- Hitch up.
- Mate.
- Pair off.
- Get spliced.
- Unite.
- Take to wife.
- To get married.
- To marry.
- To wed sb.
- To take sb in marriage.
- Celebrate a marriage.
- Change one's conditions.
- To change one's condition.
- Contract marriage / matrimony.
- Step off the carpet.
- Take in matrimony.
- Tie the knot.
- To take to wife.
evlenmek barklanmak
- Evlenerek bir aile kurmak.
evlenmek istemeyen kadın
- Diana
Türetilmiş Kelimeler (bis)
evlenmek barklanmakevlenmek istemeyen kadınevlenmek isteyen kimseevlenmekten vazgeçmekevlenmeevlenme cüzdanıevlenme çağıevlenme çağındaevlenme çağında olmaevlenevlendikten sonrakievlendirilmeevlendirilmekevlendirmeevle cadde arasındaki yolevle iş arasını trenle gidip gelmekevlekevlek koramıevlekaçmak