evlatlık ne demek?
- Evlat olma durumu
- Küçük yaştan beri eve alınıp yetiştirilen kimse
Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti.
H. Taner - Birinin yasayla evlat hakkı tanıdığı kimse.
- Filiation.
- Adopted child.
- Foster child.
- Adopted / foster child.
- Adoptee.
- The adoptee.
- Adoptive child.
- Nurse child.
- Foster son.
evlat
- Bir kimsenin oğlu veya kızı, çocuk
- Soy, döl
- Yaşlı kimselerin çocukları yaşındakilere kullandıkları bir seslenme sözü
- Child.
- Cion.
- Slip.
- Seed.
- Children.
- Descendants.
- Daughter.
evlatlı
- Evladı olan.
evlatla ilgili
- Filial.