even ne demek?
- Düz, engebesiz
- Çift (sayı)
- Hatta, bile, dahi
- Düzlemek, düzleştirmek
- Düzletmek, tesviye etmek
- Müsavi hale getirmek
- Eşit olarak
- Tamamıyla, tam
- Düzlem, müstevi
- Eşit, müsavi
- Düzenli, muntazam
- Doğru, tarafsız, bitaraf
- Paralel, muvazi
- Temkinli, değişmez
- Şiir akşam.
- Eşit olarak bölüştürmek
- Düzleşmek, düz olmak
- Denk, aynı seviyede
even better
- Daha da iyi, hatta daha iyisi
even break
- Çift kesikli