etkinlik ne demek?
- Etkin olma durumu, müessiriyet.
- Bir kişinin, bir işletmenin, bir kurumun belli bir alandaki eylemi, faaliyet, aktivite.
Her ülkede tiyatro etkinliğinin önemli bir kesimi amatör tiyatrolardan gelir.
Metin And - Fiilde bulunanın, etkin olanın niteliği.
- Enaz çaba veya maliyet ile ençok sonuç elde etme kapasitesi. krş. iktisadietkinlik, tekniketkinlik
- Bir ışımetkin çekirdeğin içinde oluşan çekirdeksel bozunumların birim zamana düşen sayısı, bkz. ışımetkinlik.
- Bir genin ya da gen kombinasyonunun fenotipte kendini gösterme sıklığı.etkinlik, sahip olduğu genotipi, fenotipinde gösteren bireylerin populasyondaki oranıyla tanımlanır.
- Etkin olma durumu, bazı etkileri oluşturma yeteneği.
- İlaç veya zehirli maddelerin vücuda alındıktan sonra etkisini gösterme durumu, aktivite,
- İlaç molekülünün almaçları uyarma veya baskılama yeteneğinin bir ölçüsü.
- Bkz. aktivite, faaliyet
- Activity.
- Efficiency.
- Forcefulness.
- Operation.
- Strength.
- Trenchancy.
- Effectiveness.
- Event.
- Activity, efficacy.
- Penetrance.
- Wirksamkeit
- Activité
- Pénéntrance, fréquence de manifestation
etkinlik çözümlemesi
- Kişilerin, ortaklıkların ve öteki çeşitli kurumsal birimlerin, işlerini sürey ve uzamda izleme yöntemleriyle ilgili bir inceleme türü. Bu incelemelerde, birimler, dizgeciklere bölünerek, dizgecikler arasındaki, etkinlik, iletişim ve alışveriş ilişkileri sürey ve uzam içinde inceleme konusu yapılır.
- Activity analysis.
etkinlik derecesi
- Belli bir genotipin fenotipik olarak belirme derecesini tanımlamada kullanılan bir kavram olup, bir geninetkinlik derecesi, etkin bir genin fenotipte meydana getirdiği etkinin derecesidir. Bu özellik, genin sorumlu olduğu karakterin bireylerde ortaya çıkma dereceleriyle belirlenir.
- Expressivity.
- Expressivité, degré d'expression, degré de réalisation