etkenlik ne demek?
- Etken olma durumu.
- Bir ışığın bir duyar katı etkileme özelliği.
- Bir ışığın bir duyarkatı etkileme yeteneği.
- Actiny.
- Aktinität
- Actinisme
etken
- Etki eden, müessir, faktör
- Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan, müessir.
- Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı.
- Bir olayın oluşumunu etkileyen değişkenlerden her biri.
- Etki yapıcı, belirleyici gücü olan.
- Bir sonucun ortaya çıkmasına yol açanların her biri.
- Birden fazla sayıda aracın bir araya gelerek bir ürünün oluşmasını sağlaması, etmen.
- Effective.
- Active.
- Dominant.
etkenlik veya öznelik hali
- Bazı dillerin isim çekimlerinde yalnız iki hal vardır. Bunlardan biri özne olarak kullanılır (ETKENLİK veya ÖZNELİK HALİ); öbürü ise her çeşit tümleç rolünü görebilir (EDİLGENLİK veya YÖNETİLİK Hali, Cas passif ou Cas régime).
- Cas actif ou cas sujet
etkenler kuramı
- Tarihle toplumun, değişik ve eşit önemde etkenlerin mekanik etkileşmesinin ürünü olduğunu savlayan görüş.
- Theory of factors.
- Théorie des facteurs