eroziv ne demek?

  1. Aşındırıcı
  2. Erozyon meydana getiren.
  3. (en)Erosive.

aşındırıcı

  1. Zımpara, elmas tozu gibi, sürtünme yoluyla öğüten, bileyen, temizleyen ya da parlatan özdek.
  2. (en)Corrosive.
  3. (en)Abrasive, corrosive, erosive, caustic, corrodent.

erozan

  1. Gözü pek halk şairi.
  2. Erkek ozan, şair.
  3. Er-ozan.

erozyon

  1. (mecaz) Değer veya saygınlık kaybetme.
  2. Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri veya bir yerden başka bir yere taşınması olayı, aşınma, aşınım, itikâl
  3. Aşınma
  4. Deri veya mukozada görülen, sınırlı bir bölgede epitel kaybı, yüzeyel yaralar. Örneğin; Cervical erozyon, halk arasında rahim ağzında yara olarak bilinir.
  5. Ekolojik faktörler nedeniyle toprağın verimli tabakasının bulunduğu yerden, su, rüzgâr, dalga ve buz gibi etkenlerle taşınması.
  6. Belli bir yüzey üzerindeki epitelin kaybı, deri veya mukoza üzerinde sınırlı bir bölgenin epitelden yoksun oluşuyla belirgin durum.
  7. Dişte mine tabakasının aşınması.
  8. Havanın ya da insanların müdahalesi sonucunda kaya parçacıklarının ve toprağın asıl yerlerinden kopmaları, taşınmaları ve başka bir yerde kalmaları süreci.
  9. (en)Soil erosion.
  10. (en)Erosion.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

erozanerozyonerozyona uğramakerozyona uğratmakeroerodeerodederodibleerogenic
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın