erimek ne demek?
- Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek.
- Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek
Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı.
S. F. Abasıyanık - Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak.
- Çok zayıflamak
- Utancından çok sıkılmak.
- Yok olmak, bitmek, tükenmek
Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi.
R. H. Karay - Melt.
- Fuse.
- Dissolve.
- Pine away.
- Pine.
- Deliquesce.
- Thaw.
- Resolve.
- To melt.
- To thaw.
- To dissolve.
- To fuse.
- To waste away.
- To pine away.
- To wear out.
- To be greatly embarassed.
- To liquefy.
- To mingle.
- To flux.
- To run.
- To bleed.
- To leach.
- To wear-out.
- Flag.
- Give.
erime
- Erimek işi.
- Bir katının katı evresinden ısı ve basınç etkisiyle sıvıya dönüşümü.
- Bkz. fusion
- Bk. zincirleme
- Isı etkisiyle örüt yapıları çözülen katıların, sıvı evreye geçmeleri olayı ; donmanın tersi.
- Melting.
- Fusion.
- Fusing.
- Thaw.
- Solution.
erime dolini
- Kalker yüzeyler üzerinde, yağış sularının eritmesiyle oluşan karstik şekildir. Erime dolinlerinin tabanında yüzey sularının derine doğru sozdığı çatlak ve delikler bulunur. Dolin tabanlarında erimeden geriye kalan killi materyalin birikmesiyle oluşan terra rossa toprakları bulunur.