endowing ne demek?
- Bağış yaparak
- Bağışlamak, gelir bağlamak, vermek, bahşetmek
bağış
- Bağışlama işi veya biçimi.
- Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru.
- 1. bağışlanan şey, ihsan. 2. sıçrayış, atlama.
- Bağışlanan şey, ihsan.
- Sıçrayış, atlama.
- Donation.
- Gift.
- Endowment.
- Benefaction.
- Bestowal.
endow
- Vermek, bahşetmek
- Teberru etmek
- Hibe etmek
- Gelir bağlamak
- Bağışlamak
- İhsan etmek, vakfetmek
endowed
- Verilen
- Bahşedilen