encroached upon him ne demek?
- Ona baskı kurdu, onun başına üşüştü
encroacher
- El uzatan, gasp eden, gizlice saldıran, el koyan
encroach
- Zarar vermek
- Sokulmak
- Kötüye kullanmak
- Tecavüz etmek
- Tedricen veya gizlice tecavüz etmek (hak, toprak, mülk vb'ne), el uzatmak
upon
- Üstüne, üzerine, üstünde, üzerinde
- -e,-de , ile
- Vukuunda, hususunda
- Şartıyle, göre
- Takdirde
- Üzerine, üzerinde
him
- Huy, mizac, tabiat.
- Eril onu, ona.
- His veya Her Imperial Majesty.
- Onu, ona, o, kendi, kendine